Aşçılar, padişah erkanının hoşuna gidebilecek yemekleri üretebilmek için birbirleriyle yarış ederek Türk mutfağının zenginleşmesine katkıda bulunmuşlardır.
12.02.2018Türk mutfağı iki bölümden oluşmaktadır. Birincisi Osmanlı başkentleri ve büyük kentlerinde saray, köşk ve konaklardan kaynaklanan Saray mutfağı, diğeri ise yöresel Türk Mutfağıdır.
Mutfak saray yaşamının önemli bir parçası haline gelmiştir. Aşçılar padişah erkanının hoşuna gidebilecek yemekleri üretebilmek için birbirleriyle yarış ederek Türk mutfağının zenginleşmesine katkıda bulunmuşlardır. Aşçılar padişahtan ödül ve övgü almak için yeni tatlar denemişlerdir. Aşçıların en kıdemlisine baş aşçıbaşı denirdi.
Türk mutfağı en hızlı gelişimini Fatih döneminde göstermiştir. Bu dönemde beslenmede yer alan besinlerin başlıcaları koyun, tavuk, kaz, yumurta, süt, yoğurt, işkembe, paça, kelle ve balıktır. Balık ya da et çoğu zaman ızgara ya da fırında yapılırdı. Kanuni döneminde Osmanlı topraklarının genişlemesi ile çeşitli ülkelerin yemekleri de listelere eklenmiştir. Mısır ve Kıbrıs'ın da Osmanlı topraklarına katılmasıyla baharat kullanımında bariz bir artış görülmüştür. Baharat saray mutfağının önemli malzemelerindendir. En çok kullanılanlar kimyon, safran, hardal, kişniş, biber ve tarçındır.
Kalabalık bir maliyeti olan Osmanlı saraylarında mutfaklar geniş bir yer tutar. Yemek pişirilen yerler dışında mutfaklarda helvahane, reçelhane, bulaşıkların yıkandığı bakırhane kapların kalaylandığı kalayhane gibi kısımlar bulunmaktadır. Padişahın kendisi için özel yemekler hazırlayan mutfağa kuşhane denirdi.
Bu gönderiye henüz yorum yapılmamış.
Göbeklitepe’nin hikayesi.
Geçmişi 10.000 yıl öncesine dayanan Siyez Bulguru...
Osmanlı Devleti’nin geniş bir mutfak kültürüne sahip olduğu aşikardır.